Orman yangınları farklı illerdeki etkisini sürdürürken, ortaya çıkan acı bilanço da yürekleri dağladı. Yangınları Meclis’e taşıyan CHP’li Gülcan Kış “Yıllardır uyardık, ‘Önlem alın, yangın filosunu güçlendirin’ dedik ama iktidar hep seyretti. Her yıl aynı acı tabloyla karşı karşıyayız. Orman yanıyor, doğa yok oluyor, insanlar canıyla, malıyla mücadele ediyor ama hâlâ bir çözüm yok” dedi.
‘TEKLİF ÇİFTÇİYİ KORUMUYOR’
İklim Kanunu Teklifi’nin eksik, dar ve piyasa odaklı olduğunu vurgulayan Kış şunları söyledi: İklim krizinin vahametini, tarımın, halk sağlığının, doğanın karşı karşıya olduğu tehditleri kavrayamayan bir teklif önümüze getiriliyor. Sera gazı azaltımı bile piyasanın insafına bırakılmış, somut hedef yok, üretici yok, çiftçi yok, halk yok.
‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ CİDDİYE ALMAYAN YASA’
İklim krizinin etkilerine ilişkin konuşan Kış “Mersin üretimin şehridir; narenciye yetişiyor, zeytin yetişiyor, çiftçi alın teri döküyor ama iklim değişikliğini ciddiye almayan her yasa Mersin’e de Türkiye’ye de ihanettir. İklim değişikliği; dalında yanan narenciye, donup giden meyve, boşalan sofralar, yok olan üretimdir” dedi.
‘FOSİL YAKIT SINIRLAMASI ŞART’
İklim Yasası’nın gerçek anlamda etkili olabilmesi için kömürden çıkış tarihi ve fosil yakıt sınırlandırmasının şart olduğunu belirten Kış, şunları söyledi:
“Tarımı, suyu, toprağı yok sayan; yerel yönetimi, sivil toplumu dışlayan; halk sağlığını, gıda güvenliğini göz ardı eden bu metne hayır diyoruz. Eğer gerçekten bir iklim yasası yapılacaksa, kömürden çıkış tarihi yazılacak, çiftçi korunacak, bilimin ve halkın sesi duyulacak.”