CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, boğmaca olgularında ve hastalıktan kaynaklı ölümlerde son yıllarda yaşanan artışa dikkat çekerek, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sundu.
4 VAKA ÖLÜMLE SONUÇLANDI
Pala önergesinde, 2023 yılında İstanbul’daki çocuk yoğun bakım servislerinde kaydedilen 50 ağır boğmaca vakasından 4’ünün ölümle sonuçlandığını gösteren bilimsel çalışmaya ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) “pandemi sonrasında Avrupa genelinde vakalar keskin biçimde arttı” uyarısına yer verdi. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın 2021’den bu yana boğmaca istatistiklerini kamuoyuna açıklamamasını eleştirdi.
AŞISIZ BEBEKLER RİSK ALTINDA
Söz konusu araştırmada en kritik hastaların aşısız bebekler olduğuna dikkat çeken Pala, “Bir yıl içinde tek bir araştırmada 50 ağır olgu ve bu olgular içerisinde yüzde 8 ölüm oranı kaydediliyorsa, ülke genelinde gerçek tabloyu bilmek zorundayız. Bu orana yol açan neden ve dinamikleri anlamak için ülke genelindeki istatistiklere ihtiyacımız var. Eldeki verilere dayanarak aşısız bebeklerin en riskli grup olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Soru önergesinde ayrıca, 2021’den bu yana Sağlık İstatistik Yıllığı’nda boğmaca verilerinin paylaşılmadığına vurgu yapıldı. Pala, “Vakaların yıllara göre sayısı, yaş dağılımı ve insidans hızı açıklanmadıkça ne epidemiyologlar ne de aile hekimleri sahayı doğru görebilir.” ifadelerini kullandı. Özellikle bebekler, çocuklar, ergenler ve yetişkinler için ayrı ayrı insidans hızlarının bilinmemesinin bağışıklama stratejilerini zayıflattığını belirtti.
Pala’nın önergesinde öne çıkan bir diğer önemli başlık ise aşısız çocuk sayısındaki artış oldu. “2011’de birkaç yüz olan eksik aşılı ya da hiç aşılanmamış çocuk sayısının 2024’te yüz binleri bulduğu” iddiasını hatırlatan Pala, “Bu artışın boğmaca yükünü hangi illere, hangi yaş gruplarına yığdığını bilmiyoruz.” dedi. Ayrıca, ECDC’nin Avrupa haritasında gösterdiği bölgesel kümelenme eğiliminin Türkiye’de de izlenip izlenmediği sorusunu yöneltti.
2025 yılında Bakanlık tarafından duyurulan “gebelere genişletilmiş Tdap” programına da değinen Pala, bu kararın “yeni doğanlarda artan olgu endişesinin kabulü” anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, pandemi döneminde aksamaya uğrayan rutin çocukluk çağı aşılamasına yönelik telafi programlarının yürütülüp yürütülmediğinin açıklanmasını istedi.
BAKANLIĞA ÇAĞRI YAPTI
Uluslararası iş birliği ve aşı karşıtı dezenformasyona karşı stratejilerin de ele alındığı soru önergesinde, Bakanlığın Avrupa’daki kurumlarla veri paylaşımı yapıp yapmadığı, bilim karşıtı bilgi kirliliğiyle nasıl mücadele ettiği soruldu. Pala, “Halk sağlığını ilgilendiren bilimsel bilginin, bilim karşıtı dezenformasyon gürültüsü arasında kaybolmasını önlemek Bakanlığın görevi. Halkı doğru bilgilendirmek de şeffaflıkla mümkündür. Aşısız bebeklerin ölümünü izlemek yerine veri toplanmalı, kamuoyuyla ve uzmanlarla paylaşılmalı, telafi aşıları hızlandırılmalı, bölgesel kümelenmeler saptanmalı ve bilim karşıtı dezenformasyonla mücadele edilmelidir.” sözleriyle Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı.
