1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Bağcıoğlu’ndan Savunma Sanayii Uyarısı: ‘Başarı Var Ama…’

Bağcıoğlu’ndan Savunma Sanayii Uyarısı: ‘Başarı Var Ama…’

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Milli Savunma Politikalarından Sorumlu isim Yankı Bağcıoğlu, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki mevcut durumuna ilişkin kapsamlı bir yazılı açıklama yayımladı. Bağcıoğlu, özellikle son 20 yılda elde edilen dikkat çekici teknolojik kazanımlara rağmen, yönetimsel aksaklıklar ve stratejik planlama eksikliklerinin bu başarıları gölgelediğini ifade etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) artan modern tehditlere karşı hazırlığını güçlendirmek için, savunma sanayiine yaklaşımın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Açıklamasında, Türkiye’nin İHA ve SİHA sistemlerinde dünyada öncü ülkeler arasında yer aldığını belirten Bağcıoğlu, Milli Muharip Uçak KAAN’ın ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirmesinin de büyük bir dönüm noktası olduğunu söyledi. MİLGEM projesi kapsamında inşa edilen korvet ve fırkateynlerin, Deniz Kuvvetleri’ne ciddi bir harekât kabiliyeti kazandırdığını vurgulayan Bağcıoğlu, ATMACA füzesi ve AKYA torpidosu gibi yerli mühimmatların Türkiye’nin caydırıcılığını artırdığını ifade etti. Kara kuvvetlerinde Fırtına obüsleri ve KORAL elektronik harp sistemlerinin etkinliğini sahada ispatladığını da hatırlattı.

‘BAŞARILAR GÖLGELENİYOR’

Ancak tüm bu başarıların, yönetim zafiyetleriyle gölgelenme riski taşıdığını vurgulayan Bağcıoğlu, Altay ana muharebe tankı projesinde yaşanan gecikmelere dikkat çekti. 2007 yılında başlayan ve 2012’de prototipi tanıtılan Altay tankının, ancak 2025 sonunda sınırlı sayıda teslim edileceğinin öngörüldüğünü belirtti. Bağcıoğlu’na göre, bu gecikmenin temel nedenleri arasında planlama hataları, şirket yetersizlikleri, motor-transmisyon gibi kritik parçalardaki dışa bağımlılık ve yerli güç paketi üretiminde yaşanan aksamalar yer alıyor.

‘KAAN PROJESİ UMUT VADEDİYOR’

Hava kuvvetlerinin envanterine 2013’ten bu yana yeni bir savaş uçağı katılmadığını vurgulayan Bağcıoğlu, mevcut F-16 ve F-4 uçaklarının yaşlanmakta olduğunu ve modernizasyon sürecinde ciddi zorluklarla karşılaşıldığını söyledi. F-16 Viper alımında henüz teslimat yapılmadığını, Eurofighter tedarikinde ise belirsizliğin sürdüğünü ifade etti. KAAN projesinin umut vadettiğini belirten Bağcıoğlu, bu projenin tam harekât kabiliyeti kazanmasının zaman alacağını ve bölgedeki artan hava tehditleri karşısında acil çözüm ihtiyacının devam ettiğini dile getirdi.

Bağcıoğlu, TF-2000 hava savunma muhribi projesinin de stratejik önemde olduğunu, ancak bu projenin ancak 25 yıl sonra inşa aşamasına geçebildiğini söyledi. Bu tip hava savunma gemilerinin eksikliğinin Türk Deniz Kuvvetleri açısından ciddi bir zafiyet yarattığını savunan Bağcıoğlu, özellikle Doğu Akdeniz’de artan güvenlik riskleri karşısında bu platformların hayati önem taşıdığını vurguladı. Savunma sanayiinde sürdürülebilir başarının, yalnızca üretimle değil, zamanında teslimat ve etkin kullanım planlamasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.

Açıklamasında savunma sanayi ihracatı konusunda da uyarılarda bulunan Bağcıoğlu, harekât ihtiyaçları için inşa edilen gemilerin döviz kazanımı amacıyla üçüncü ülkelere satılmasının stratejik bir hata olabileceğini dile getirdi. Akhisar açık deniz karakol gemisinin Romanya’ya satılacağı yönündeki iddialara dikkat çeken Bağcıoğlu, bu tür satışların kuvvet planlarını olumsuz etkilediğini ve Deniz Kuvvetleri’nin harekât kabiliyetini zayıflatabileceğini belirtti. Ayrıca, Deniz Hava Komutanlığı’nda yaşlanan helikopter envanteri ve DİHA (Dikey İnsansız Hava Aracı) projelerindeki yetersiz ilerlemenin de yapısal sorunlar arasında yer aldığını ifade etti.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNDU

Bağcıoğlu, çözüm için net politika önerilerinde de bulundu. Projelerin gerçekçi zaman çizelgeleriyle yürütülmesi, bürokratik ve lojistik engellerin hızla aşılması, proje yönetiminde liyakat ve şeffaflık ilkelerinin temel alınması gerektiğini vurguladı. Savunma sanayi projelerinde siyasi propaganda yerine, TSK’nın gerçek harekât ihtiyaçlarının önceliklendirilmesi gerektiğini ifade eden Bağcıoğlu, özellikle motor, transmisyon ve elektronik sistemlerde dışa bağımlılığın azaltılmasının hayati olduğunu belirtti. GÖKBEY helikopterinin deniz şartlarına uygun hale getirilmesi ve DİHA’ların hızla envantere kazandırılması da öneriler arasında yer aldı.

Son olarak Bağcıoğlu, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki gurur verici başarılarının sürdürülebilirliği için, yönetimsel reformların şart olduğunu ifade etti. “TSK, bölgesel ve küresel düzeyde güçlü bir aktör olmayı sürdürüyor. Ancak savunma sanayii yönetiminde şeffaflık, liyakat ve stratejik akıl temel prensipler haline getirilmezse, mevcut başarılar uzun vadede risk altına girebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Bağcıoğlu’ndan Savunma Sanayii Uyarısı: ‘Başarı Var Ama…’
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Perest ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin