CHP’de 4‑5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultay sonrası başlayan iç tartışma, muhalif delegelerin açtığı ‘olağanüstü kurultay’ davasıyla hukuki boyuta taşındı. Pazartesi günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek duruşma, hem partinin hem de sürecin geleceğini belirleyecek kritik karar olarak görülüyor.
‘SİSTEM ALLAK BULLAK OLUR’
Nefes gazetesinden Mahir Bağış, iki tarafın YSK temsilcilerine mikrofon uzattı. AKP’nin YSK Kontenjan Temsilcisi Recep Özel, kurultayın seçim kısmını hatırlatarak, “YSK’nın verdiği kararı asliye ceza mahkemesi ya da ağır ceza mahkemesi bozamaz. Bozmamalı. Böyle bir şey olamaz. Bütün sistem allak bullak olur eğer mahkeme bu kararı bozarsa. Şu anda asliye hukuk mahkemesi ‘İbra oldu mu, başkanlık divanı oluştu mu?’, bu konularda karar verebilir. Bir usulsüzlük görürse, bunun seçim kısmıyla ilgili herhangi bir karar vermesi çok çok yanlış olur.” ifadelerini kullandı.
Recep Özel
‘NE HUKUKİ NE DE KANUNİ’
Karşı cephede CHP’nin YSK Kontenjan Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, kurultayın Çankaya İlçe Seçim Kurulu tarafından onaylandığını ve itirazların YSK’da reddedildiğini hatırlattı. Yakupoğlu, “Olağanüstü kurultayımızın iptaline karar verilmesi ne hukuki, ne de kanuni olacaktır” dedi. Yakupoğlu, “Geçmişten günümüze kadar YSK’nın aldığı bir kararı herhangi bir mahkemenin bozduğuna ilişkin bir olay hiç olmadı. O yüzden mahkeme kayyum, mutlak butlan gibi karar verecekse kendisi kanun koyacak, kendisi kural yapacak. Bunun yapılabilirliği mümkün mü? Değil. Tüm kurullarının seçiminin iptali kararı verilmesinin tartışılması bile zül sayılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Mehmet Hadimi Yakupoğlu
‘SEÇİM YARGISI ÇÖKER’
Her iki isim de “mutlak butlan” kavramına atıf yaparken, Recep Özel böyle bir hükmün siyasi parti kongrelerinde “görülmemiş” olduğunu, Yakupoğlu ise kayyım iddiasını ‘afaki’ bulduğunu belirterek, “Öyle bir karar çıkarsa 12 Eylül 1980 sabahına uyanırız. Seçim yargısı biter. O zaman bütün seçimleri mahkemeler eliyle yapmaya başlarız. Seçim sonucunu beğenmeyen YSK’yı bırakır, il seçim kurulu, ilçe seçim kurulu hepsini bırakır, mahkemeye gider. YSK’ya da ihtiyaç kalmaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yakupoğlu, 2010’da Saadet Partisi ve 2015’te MHP için iki karar bulunduğunu da şu sözlerle hatırlattı:
“Delegeler olağanüstü kongre için imza topladı, ancak her iki genel merkez de buna uymadı. Mahkemeye başvurdular, mahkeme de çağrı heyeti atadı. Saadet Partisi genel kurulunu yaptı ama MHP’nin yapmasına bir gün kala tedbir kararıyla süreci durdurdular.”
Kaynak: Nefes