1. Haberler
  2. Biyografiler
  3. CHP ile uğraşarak 'Barış'ı geciktirme nereye kadar?

CHP ile uğraşarak 'Barış'ı geciktirme nereye kadar?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala


30 Haziran kritik tarihti. Yenisi 30 Eylül. Barış sürecinde, tarafların yapmaya söz verdikleri eylemlerin 90 günlük takvimlerle belirlendiğini düşünüyorum. Muhtemelen ilk vade 31 Mart’tı. Bahçeli’nin 4 Şubat’ta başlayan sağlık sorunları Türkiye’de kargaşaya neden olsa da Öcalan 27 Şubat’ta PKK’ya çağrısını yaparak kendine düşen kısmı yerine getirdi. Saray Bahçeli’nin durumundan faydalanıp, 19 Mart Darbesi’yle ABD ile yeni bir denklem kurmaya çalıştı ama hesaba katmadığı; öğrencilerin ve halkın tepkisi nedeni ile hedefi olan kayyım atama hedefi tutmadı.

Darbe, 31 Mart’a kadar kurulacağı vadedilen Anayasa Komisyonu’nun gecikmesine neden oldu zannederim. Saray, ‘Barış’tan istediği payı almak için; bir yandan CHP’ye saldırırken, diğer yandan da sıkışan Bahçeli’nin desteğini istiyor. Önlerindeki büyük engel halkın, daha önemlisi örgütlerin, bir türlü beklenen desteği vermemesi. Bu nedene İstanbul operasyonunu; önce Adana, şimdi de İzmir’e uzatma kararı aldıkları görülüyor.

En büyük sıkıntıları ise ekonomi. Kamu mallarını ve kamulaştırma alanlarını satarken karşılaştıkları direnç, darbe ile ortalığa saçtıkları dövizi toplamayı düşündükleri turizmdeki çöküntü, yüksek faizin getirdiği piyasa isyanı, buna rağmen düşmeyen faiz oranları ve kaldırılmaz boyuta ulaşan işsizlik tam bir kâbus yaşatıyor. Yönetebildikleri tek kurum yargı. Onun yaptıkları da hem kendi tabanlarından uzaklaşmaya hem de CHP’nin daha da sertleşmesine neden oluyor.

Öcalan tarafı ise içerideki kargaşada gözden kaçan büyük bir diplomatik atak içerisinde. Bütün önemli merkezlerde ve STK’larda toplantılar düzenleyip, devletin 2015’teki gibi vazgeçme yollarını tıkıyor. Öcalan 12 Mayıs’ta verdiği “Silah bırakma” sözünü de tutmaya hazırlanıyor. İlk teslimatın Duhok’ta yapılacağı söyleniyor. 20 kişilik bir grubun da teslim olduğu haberleri var.

Öcalan sırayla dediklerini yaparken, Bahçeli’nin söz verdiği belli adımlardan hiç biri atılmış değil. Ceza indirimi düzenlemesinde beklenen verilmedi. Siyasi tutukluların bırakılacağına dair belirti yok. Anayasa komisyonu kurulabilmiş, Öcalan’ın umut hakkına yönelik düzenleme yapılabilmiş değil. En önemlisi, anlaşmanın ne olduğunu vatandaşa anlatabilmiş bile değiller. Üstelik, Suriye’de etkisi hızla artan İsrail’in; bölgedeki Kürtlerle ve diğer Arap dışı nüfusla olan ilişkisinin güçlendiğini görüyorlar.

Kısacası, bütün efelenmeye, CHP’yi yakarım yıkarım tehditlerine rağmen; Bahçeli ve Saray, CHP’den çok daha büyük sıkıntı içinde. CHP bu süreci bölünmeden, içeriden ve dışarıdan kışkırtıcıların tuzaklarına düşmeden, sakin atlatma becerisini gösterirse; 6 aydır tutulamayan sözleri yerine getirmek için üç ay içerisinde toparlanmak zorunda olan Saray’ın direnme gücünün, tahminimizden çok daha az olduğunu göreceğiz. CHP’siz bir barış kabul edilmeyecektir.

CHP ile uğraşarak 'Barış'ı geciktirme nereye kadar?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Perest ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin