Giresun’da bir lisede güvenlik görevlisi olarak çalışan şahıs, okulda çalışan iki kadını silahla vurarak öldürdü. Hem kadına şiddet hem de okul güvenliğindeki zafiyeti gözler önüne seren olay tüm Türkiye’yi dehşete düşürdü. Kabarık bir sabıka dosyası olduğu öğrenilen saldırgan, devletin kamu alanında çalışan kişileri daha iyi gözden geçirmesi gerektiği yönünde yorumlara yol açtı.
CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş da bu olayın ardından, son yılarda büyük artış gösteren okulda şiddet vakalarını hatırlatarak okul güvenliği hakkında bir açıklamada bulundu. CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda konuşma yapan Özçağdaş, okullarda hem çocukların ve öğretmenlerin hem de personelin korunamadığını belirterek çarpıcı verileri paylaştı.
CHP’li vekil, sadece TÜİK verilerine göre 2023’te toplam 537 bin 583 çocuğun güvenlik birimlerine geldiğini anlattı. Yaşanan olaylarda çocukların 242 bin 875’inin mağdur, 178 bin 834’ünün suça sürüklenme sebebiyle geldiğini ifade eden milletvekili, bu sayının 2010 yılında 188 bin 044, suça sürüklenen çocuk sayısının 83 bin 393 ve mağdur çocuk sayısının da 76 bin 428 olduğunu anımsattı.
‘ÇOCUKLARIMIZI HİÇBİR YERDE KORUYAMIYORUZ’
Özçağdaş, katledilen çocukların adını sayarak Anayasa’yı işaret etti. Çocukların ne evde ne sokakta güvende olmadığını dile getiren milletvekili, “Narin, Sıla, Ata Emre Akman, Ahmet Minguzzi ve onlarca çocuğumuz öldürüldü. 15 MESEM Öğrencisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Yeni doğan bebekler para için öldürüldü. Çocuklarımızı ne ev de ne sokakta ne de okulda koruyamıyoruz! Ölüyor, öldürülüyorlar. Onları koruyamıyoruz. Oysa Anayasa’nın 41. Maddesi ‘Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 61 bin 111 devlet okulu ve bu okullarda okuyan 15 milyon 849 bin 271 öğrenci, ayrıca çalışan 993 bin 397 öğretmen olduğunu anlatan CHP’li vekil, okul güvenliği adına yaptıkları hiçbir uyarıya karşılık alamadıklarını ifade etti. Suat Özçağdaş, derhal bu tavırdan vazgeçilip şiddeti önleyici bir adım atılması gerektiğini vurguladı.
