CHP’li Ömer Fethi Gürer, İklim Kanunu teklifinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda, metni “iklimi de temsil adaletini de unutan bir rant kanunu” olarak tanımladı. Kurul yapısında yerel yönetimler, Türkiye Belediyeler Birliği ve çevre mühendislerinin temsil edilmediğini anımsatan Gürer, “10’uncu maddede yerel yönetimlerin bu kanunla ilgili oluşacak sorunlarda kurulda temsil edilmemesi, … çevre mühendislerinden temsilcinin olmaması da unutulmuş” dedi.
‘YA KATİL YA KURTARICI OLACAĞIZ’
İklim değişikliğinin sosyo‑ekonomik etkilerine değinen milletvekili, “Biz ya geleceğin katilleri ya geleceğin kurtarıcıları olacağız” uyarısında bulundu. Yasada karbon kredileri ve sera gazı düzenlemelerinin “rantın önünü açacak biçimde” tasarlandığını ileri süren Gürer, gerçek ihtiyacın göç, su kıtlığı ve tarım kayıplarına odaklanan bütüncül politikalar olduğunu vurguladı.
‘İNEĞE CEZA MI KESECEKSİNİZ?’
Tarım ve hayvancılığın zarar göreceğini savunan Gürer, teklifteki cezai maddeleri eleştirerek “Ne yapacaksınız yani inek gaz çıkardı diye gidip de ahırdaki hayvana ceza mı keseceksiniz?” sorusunu yöneltti. Küçük aile işletmelerinin yok edilip büyük çiftliklerin teşvik edildiğini aktaran CHP’li vekil, bunun iklim dostu değil “yatırım dostu” bir model olduğunu söyledi.
Konuşmasında, Kızılderili Şef Seattle’ın 1854’teki “Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne alıp satacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirası toprakları çölleştirecek ve her şeyi yok edecektir.” sözlerini anımsatan Gürer, “İşte, hızla sürüklendiğimiz süreç bu süreçtir” diye konuştu.
‘İKLİM DEĞİL, RANT KANUNU’
Gürer, teklifin geri çekilip tüm partiler, bilim insanları ve meslek örgütlerinin katkısıyla yeniden hazırlanması gerektiğini savundu: “Bu kanun, zenginlerin kirlettiği dünyanın bedelini fakirlere ödetmekten başka bir işe yaramayacak bir düzenlemedir.” CHP’nin oylamada “ret” kullanacağını belirterek, “Bu yalnızca bir İklim Kanunu değil, rant kanunudur” diye konuştu.
