“ÇİFTÇİ ARTIK SESİNİ DUYURAMIYOR”
Yakın köylerden gelen başka bir kişi, “Böyle rezil bir hale düştü çiftçi. Ne satabiliyor ne sesini duyurabiliyor. Ürünü elinde kalıyor, bedava veriyor ama yine de zararda” diyerek üreticinin durumuna dikkat çekti.
“YEM FİYATI ARTTI, SÜT PARA ETMİYOR”
Çiftçilerin yalnızca soğan değil, tüm üretim alanlarında büyük zorluk yaşadığını ifade eden bir hayvan besicisi ise, “Bir torba yem 500-600 lira. Süt desen bedava gibi satılıyor. Kazandığımız masrafı karşılamıyor. Herkes perişan. Çiftçi kan ağlıyor” dedi.
“EMEKLİ 10 KURUŞA MUHTAÇ”
Tarladan soğan toplayan bir emekli de, geçim zorluğunu şu sözlerle ifade etti: “Emekliyim, 14.500 lira maaş alıyorum ama yetmiyor. Çarşıda 10 liraya soğan, burada bedava. Mecbur kaldık gelmeye. Emekli kuru soğana, patatese, 10 kuruşa muhtaç hale geldi.”
Yaşananlar, gıda krizinin ve ekonomik daralmanın etkilerini somut şekilde gözler önüne sererken, üretici ve tüketicinin ortak noktada buluştuğu bir çaresizliği yansıttı.
