Türkiye’de ilk kez yapılan “Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) Enfeksiyonu Ekonomik Yük Çalışması”, solunum yolu enfeksiyonlarının sağlık sistemi üzerindeki ekonomik etkilerini bilimsel verilerle ortaya koydu. Bebeklerde ağır sonuçlara yol açabilen RSV enfeksiyonuna dair bu önemli araştırmanın bulguları, Başkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Simten Malhan tarafından kamuoyuna açıklandı. Basın toplantısında yer alan Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ateş Kara ise RSV’nin yaygınlığı ve korunma yöntemleri hakkında dikkat çekici bilgiler verdi.
0-5 YAŞ ARASI ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA
0-5 yaş arası çocuklar arasında yüksek yayılım gösteren RSV’nin, yalnızca sağlık açısından değil, ekonomik olarak da ciddi bir yük oluşturduğuna işaret edildi. Türkiye’de RSV kaynaklı enfeksiyonların yıllık maliyetinin 24,2 milyar TL’ye ulaştığı vurgulanan raporda; hastaneye başvuran çocuk sayısı, tedavi biçimleri ve ölüm oranları da detaylandırıldı. Araştırmaya göre, 2019-2023 yılları arasında 894 binden fazla çocuk RSV’ye yakalanırken, bu çocukların yaklaşık 102 bini hastanede yatarak, 12 bine yakını ise yoğun bakımda tedavi gördü. Rapora göre, RSV’ye bağlı olarak hayatını kaybeden bebek sayısının 952 olduğu tahmin ediliyor.
Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Simten Malhan, bu kapsamlı çalışmayla RSV’nin hem toplumsal hem de ekonomik etkilerinin somut biçimde ortaya konduğunu belirtti. “RSV, çocukluk çağı alt solunum yolu enfeksiyonlarının ve hastane yatışlarının en yaygın nedeni. Acil servis yoğunluğu, hastane yatışları, sağlık çalışanları üzerindeki baskı ve ailelerin yaşadığı maddi-manevi zorluklar, virüsün sağlık sistemleri ve toplum üzerinde oluşturduğu yüklerin başında geliyor” diyerek virüsün etkilerini özetledi.
‘YAYGIN VE BULAŞICI BİR VİRÜS’
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ateş Kara ise RSV enfeksiyonunun her bebek için potansiyel bir risk taşıdığına dikkat çekerek, “RSV, 2 yaşına kadar bebeklerin neredeyse tamamını enfekte eden yaygın ve bulaşıcı bir virüs. En önemli nokta şu ki, sağlıklı doğan veya risk faktörleri ile doğan, miadında doğan veya prematüre doğan, sezonda veya öncesinde doğan tüm bebekler RSV riski ile karşı karşıya. Hangi bebeğin ağır etkileneceğini öngöremediğimiz için ve RSV hastalığına karşı spesifik bir tedavi bulunmadığı için, RSV’ye karşı önleyici tedbirler ve hijyen uygulamaları kritik önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan uzmanlar, önleyici sağlık politikaları ve farkındalık kampanyalarının yaygınlaştırılmasıyla RSV’ye karşı mücadelede önemli mesafeler kat edilebileceğini dile getirdi.