DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, yaptığı açıklamada, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesine rağmen, aile yapısını tehdit eden çevresel sorunlara karşı ciddi adımlar atılmadığını belirtti.
‘PLASTİKLER DOĞURGANLIĞI DÜŞÜRÜYOR’
Rızvanoğlu, çocukların sağlığını ve toplumun üreme kapasitesini tehdit eden tek kullanımlık plastiklerin hâlâ gündemde yeterince yer bulmadığını ve bu ürünlerin yasaklanması için hazırladıkları yasa teklifinin aylardır Meclis komisyonlarında bekletildiğini ifade etti. “Doğurganlığı düşüren, çocukların gelişimini tehdit eden plastiklerle dolu bir hayatın içinde nasıl bir aile inşa edilecek?” sözleriyle yaşanan çelişkiye dikkat çekti.
‘BEDENİMİZİ İSTİLA EDİYOR’
Plastiklerin çevreyle sınırlı kalmayan etkilerinin insan sağlığı açısından da büyük tehlike oluşturduğunu belirten Rızvanoğlu, “Plastikler yalnızca çevreyi değil, bedenimizi de istila ediyor” dedi. Mikroplastiklerin gıda, hava ve tekstil ürünleri aracılığıyla vücuda girdiğini anlatan Rızvanoğlu, bu parçacıkların hücre düzeyinde etkiler yaratarak hormonları bozduğunu, bağışıklık sistemini zayıflattığını ve doğrudan üreme sağlığına zarar verdiğini söyledi. Rızvanoğlu, “Biliyor musunuz? Plastikler yalnızca çevreyi değil, doğrudan bedenimizi de istila ediyor. Bilim insanları uyarıyor: Plastiklerin yüzde 90’ı doğada kaybolmuyor. Parçalanıyorlar. Ve gözle görülmeyecek kadar küçülerek hayatımızın her yerine sızıyorlar. Yediklerimizle, içtiklerimizle, soluduğumuz havayla hatta giydiğimiz kıyafetlerle birlikte vücudumuza giriyorlar. Ve orada, hücrelerimize kadar ilerliyorlar.Bu görünmez parçacıklara mikroplastik diyoruz. Vücuda girdiklerinde sistemlerimizi bozmaya başlıyorlar. Hormon dengemiz altüst oluyor. Gelişim bozuklukları, bağışıklık sorunları, kalp rahatsızlıkları ve özellikle üreme sağlığı üzerindeki olumsuz etkiler ortaya çıkıyor. Üstelik bu etkiler, çok düşük miktarlarda bile kendini gösterebiliyor.” dedi.
‘KALICI HASARLARA YOL AÇIYOR’
Rızvanoğlu, mikroplastiklerin sadece bir ihtimal değil, bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış bir tehdit olduğunu vurguladı: “Mikroplastiklerle birlikte vücudumuza giren kimyasallar, kadınlarda ve erkeklerde üremeyi düşürüyor.” Özellikle 2024 yılında yayımlanan bir bilimsel çalışmaya atıfta bulunarak, bu parçacıkların kalıcı hasarlar yarattığının altını çizen Rızvanoğlu, “2024 yılında Science of the Total Environment dergisinde yayımlanan bir çalışma da bu parçacıkların üreme sağlığı üzerinde kalıcı hasarlara yol açtığını gösterdi. Bakın bu, artık bireylerin değil, hepimizin meselesi. Bu, bütün toplumu ilgilendiren bir sağlık krizi. Ve ne yazık ki, hâlâ yeterince gündeme gelmiyor.” diye konuştu.
HÜKÜMETE ÇAĞRI
TÜİK verilerine göre doğurganlık oranının 1,51’e gerilediğini hatırlatan Rızvanoğlu, bu oranın Türkiye nüfusunun kendini yenileyemediği anlamına geldiğini ifade etti. “Bu yılı ‘Aile Yılı’ ilan ettiniz. Gerçekten aileyi korumak istiyor musunuz? O halde sormalıyız: Doğurganlığı düşüren, çocukların gelişimini tehdit eden plastiklerle dolu bir hayatın içinde nasıl bir aile inşa edilecek?” diyerek hükümete çağrıda bulundu.
‘DERHAL YASAKLANSIN’
Son olarak Meclis’e sundukları yasa teklifine de değinen Rızvanoğlu, “Bu nedenle Meclis’e tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması için bir kanun teklifi sunduk. Ama teklifimiz hâlen komisyonda bekletiliyor” dedi. “Derhal tek kullanımlık plastikler yasaklansın. Çünkü mesele sadece çevre değil; çocuklarımızın sağlığı, toplumun geleceği ve yaşamın kendisidir” sözleriyle açıklamasını tamamladı.