“12 askerin metan gazı sebebiyle hayatını kaybetmesinden üzüntü duyuyor, bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Bugün büyük bir katliamın da yıl dönümündeyiz. 7 yıl önce Çorlu Tren Faciası’nı yaşadık. Bir kez daha cezasızlık politikası hayata geçti ve adalet yerini bulmadı ne yazık ki. Yitirdiğimiz canları minnetle anıyorum.
IŞİD’in gerçekleştirdiği saldırı sonucunda Suruç’ta 33 sosyalist genç yaşamını yitirdi. Suruç anmasının Türkiye’nin önemli bir gündemi olduğunu hatırlatıyor, buraya gelen ailelere teşekkür ediyorum. Suruç’u unutmayacağız, unutturmayacağız.
Ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Bütün ihmallerin sorumlusu kim? Cudi’den İzmir’e, Bursa’dan Hatay’a ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Bakan “elektrik hatları” diyor. O hatları kim özelleştirdi? Kim şirketlere peşkeş çekti? Peki, peşkeş çektin; neden denetlemedin? Milletvekillerimiz çok sayıda soru önergesi verdi hepsi cevapsız kaldı. Sizin yüzünüzden ormanlarımızı yitirdik ve kılınızı kıpırdatmadınız.
İktidara çağrımız nettir, yangın bölgeleri acil bir şekilde afet bölgesi ilan edilmelidir. Doğa bizim, bütün canlılarla birlikte ağacımıza, havamıza, suyumuza sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Kürt sorununda demokratik çözüm diyerek sorunun hukuki ve yasal bir zeminde çözülmesi için Meclis’i göreve çağırdınız. Şimdi siyasete düşen görev kadınların taleplerine kulak vermektir. Barış kadınların haklarına yönelik saldırıların son bulması demektir, kadın cinayetlerinin son bulması demektir.
İşte bu yüzden kadınların sözü bu sürecin dışında tutulamaz. Bugün barışı konuşuyorsak bunda bu uğurda çok ağır bedeller ödemesine rağmen barış demekten vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri’nin, Barış Anneleri’nin, kadın hareketinin emeği çok büyüktür.
Çok önemli bir süreçten geçiyoruz. DEM Parti olarak teşkilatlarımız gece gündüz çalışıyor, her yerde barışı anlatıyorlar. Nasıl toplumsal barışı inşa edeceğimizi konuşuyorlar. Türkiye’nin sokaklarından Ankara’ya kadar uzandırıyoruz. Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu’nun Meclis kapanmadan derhal kurulması gerektiğini söylüyoruz. Ve bu meclis, yaz boyunca çalışarak sürece yönelik hazırlık yapmalıdır. Kalıcı ve onur barışı hep beraber bu ülkeye armağan etmek bu parlamentonun tarihi sorumluluğudur.
İmralı heyetimiz tüm gelişmeleri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmede değerlendirmiştir. Bu vesileyle heyetimizin bize ulaştırdığı Öcalan’ın selam ve sevgisini tüm kadınlara, gençlere, halkımıza ulaştırıyoruz.
Süreç kapsamında atılacak adımlarla beraber hepimize önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Türkiye’de demokrasi, hukuk ve özgürlüklerin kapısının sonuna kadar açılması gerektiğini düşünüyoruz. Artık tarihi bir noktadayız. Heyetimiz gelişmeleri sayın Cumhurbaşkanımızla da istişare etmiştir. Artık bu sürecin tamamlanmasını canı gönülden diliyoruz.
Barışın önü sonuna kadar açıktır. Yeter ki biz bunu destekleyelim. Özellikle bu hafta gerçekleşecek silah bırakma merasimi ve sonrasındaki önemli süreçte bu ülkeyi gerçek anlamında onurlu bir barışla buluşturmak ve demokrasi için somut adımlar atmak gerek. Parlamentonun alacağı kararlar, demokratikleşmeyle ilgili alınacak kararlar burada çok önemli. Ben bu konuda çok ciddi yol yürüyebileceğimize inanıyorum.”
AYRINTILAR GELİYOR…
Kaynak: Haber Merkezi
