Türkiye’de ve dünyada son yıllarda artış gösteren aşı karşıtlığı, halk sağlığı açısından ciddi sonuçlar doğurmaya başladı. Özellikle çocukluk çağı aşılarının reddedilmesiyle, kızamık, boğmaca ve difteri gibi neredeyse unutulmuş hastalıklar yeniden görülmeye başladı.
‘GERİYE GİDİYOR’
Tıp dünyasını alarma geçiren yeni bir küresel araştırma, son yirmi yılda çocukluk çağı aşılamalarında sağlanan ilerlemenin durduğunu, bazı ülkelerde ise ciddi şekilde geri gittiğini ortaya koydu.
Tıp dergisi The Lancet’te yayımlanan bu çarpıcı araştırma, özellikle kovid salgını ve karantinalar sırasında aşı programlarının aksaması nedeniyle durumun daha da kötüleştiğini vurguluyor. Milyonlarca çocuğun kızamık, tüberküloz ve çocuk felci gibi ölümcül hastalıklara karşı korumasız kaldığı gözler önüne serildi.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Eda Kepenekli, aşılamanın insan sağlığını korumada tarihin akışını değiştiren keşiflerden biri olduğunu belirtti. İlk aşı uygulamasının yüzlerce yıl önce Çiçek Hastalığı’na yönelik olarak başladığını hatırlatan Kepenekli, daha sonra Tifo, Tüberküloz ve Veba aşılarının geliştirildiğini aktardı.
‘HASTALIKLAR YAYILIYOR’
Prof. Dr. Eda Kepenekli, kovid pandemisi sonrası aşı ve bağışıklamaya karşı duyulan güvenin azaldığını, aşı karşıtlığı ve kararsızlığın hızla yayıldığını ifade etti. Bu durumun, halihazırda erişilebilir aşıların yapılma oranında düşüşe neden olduğunu belirten Kepenekli, “Tablo böyle olunca toplumda bazı hastalıkların yeniden yayılması veya hastalık yükünün artma riski ortaya çıktı” dedi.
Kepenekli, aşı geliştiren ve üreten endüstrilerin çalışmalara bütçe ayırması, bağışıklama programlarını destekleyen vakıfların gerekli fonları ayırmasının da risk altına girdiğini söyledi.
Aşı üretimi ve erişimi azalırsa veya sekteye uğrarsa, özellikle gelir düzeyi düşük ülkelerde salgın hastalıkların ve çocuk ölümlerinin artışına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Kaynak: İHA
