Konuşmasına 12 şehit için baş sağlığı dileyerek başlayan Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Şüphesiz alınması gereken dersler var ama bu derslerin çoktan alınması gerekiyordu. Cevaplanması gereken sorular var ama bu cevapların çoktan bulunmuş olması gerekiyordu. Şehitlerimizin birçok şehrimizde cenazeler var. İl başkanlarımız partimizi temsil ediyorlar. Defin işlemleri tamamlandıktan sonra konuyu Meclis gündemine getireceğiz. Her ne kadar Milli Savunma Bakanlığı bir tahkikat açıldığını söylese de konunun uzmanları bu meselenin meclis eliyle araştırılmaya değer olduğunu, bunun ancak meclisin kararlılıkla üzerine giderse cevap aranması gereken soruların ortaya açıkça yanıtlanabileceğini ifade ediyorlar. Yeterli keşfin yapılmadığından, evlatlarımıza gaz maskesi ve oksijen tüplerinin sağlanmadığından, mağaraya önce insansız aracın girmesi gerektiğinden bahsediyorlar. Biz araştırma önergemizi vereceğiz. Bütün partilerden de destek bekliyoruz.
Öğrendik ki kendisi annesiz babasız büyümüş, bursla büyümüş birisi. Mesleğini edinince eline ilk geçen maaşla kendisine burs veren kurumu arıyor. Suriye’de anasız babasız kalmış, Suriye’de yetim kalmış bir evlada burs vermek istediğini söylüyor. Biz bilgilere ulaştık. CHP olarak, Şehidimizin burs verdiği evladımızın bursu kesilmeyecek, o bursu biz üstleniyoruz.
Kartalkaya yangınıyla ilgili davayı takip ettiklerini kaydeden Özel, 3 günün sonunda yazılan bilirkişi raporunun korsan diye nitelendirildiğini söyleyerek tepki gösterdi. Hiçbir kurumun yargılanmaktan muaf olamayacağını söyleyen Özel, adil ve hızlı yargılamanın takipçisi olacaklarını söyledi.
Davayı takip etmeye devam edeceklerini belirten Özel, “Dün kucaklaştığımız, duygusal anlar yaşadığımız ailelerin en büyük şikayeti şu; burada yargılanması gerekenlerin bir kısmı yargılanıyor ama ilk ve ikinci raporda yargılansın denilenler, savcının ‘yargılanmalı’ dedikleri yok. Kim yok? Kültür ve Turizm Bakanlığı yok. Teftişe gidenler yok. İş güvenliği açısından denetim yapması gerekenler orada yoklar. Çünkü ilgili bakanlar Çalışma Bakanı ve Turizm Bakanı, personellerinin yargılanmasına izin verecek imzayı atmadılar. Turizm Bakanı biliyor ki bu iş çorap söküğü gibi gelecek. 36 bebek ve çocuk kömür parçaları halinde ailelerine teslim edilmişken, birinci elden sorumlu kendisi ve bakanlığıyken kendisi 50 metrelik yatıyla adaları geze geze gitti, sefa sürüyor tatil yapıyor. Acılı aileler, eşler, dedeler, nineler orada gözyaşı döküyorlar. Bu ülkeyi bu haline getirene, o bakanı oraya atayana, istifa etmediği halde orada tutana, o Turizm Bakanı’na hala çanak tutana yazıklar olsun!” dedi.
Özel, “Milletimize o Turizm Bakanı’nı atayan, o bakanı affetmeyen, hala sessiz kalan, işine geldi mi ‘sorumlusu benim ben’ diyene söylüyorum; sorumlusu sensin Erdoğan, sensin sen!” ifadelerini kullandı.
Çorlu tren katliamının yıl dönümü nedeniyle Mısra Öz’ü aradığını ifade eden Özel, kendisine dayanışma mesajı ilettiğini söyledi. Özel, “Süreçte gösterilen dayanışmaya müteşekkirler ama diyor ki ‘esas sorumlular yargılanmadı.'” diyerek Öz’ün söylediklerini aktardı.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bugün en düşük emekli maaşı 2,5 çeyrek altın alıyor. AK Parti geldiğinde en düşük asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu. Bugün 3 çeyrek altın alıyor.
’17’sinde denizdeyiz abi’ diye birbirine müjde veren AK Partililer var. Onlara bu önümüzdeki meclis takvimini grubumuz dar edecek. Milletin sesini duymayanı tatile göndermiyoruz.
19 Mart’ta bu milletin geleceğine bir darbe yaptılar. Yerelde iktidar olanlara ve gelecek seçimden sonra iktidar olacaklara. Milletimiz takdir ederse cumhurbaşkanı olacaklara darbe yaptılar. Sandığın gücüne karşı savaş açtılar. Milletin desteğini alamadıkları için devleti milletin karşısına diktiler. Milletin rızası olmadan baskıyla ayakta durabileceklerini ve bu baskıyla iktidarlarını koruyabileceklerini iddia ediyorlar. Biz de buna karşı meydan meydan direnerek önce Saraçhane’de başlayan, sonra her hafta sonu bir Anadolu iline yayılan bir mücadeleyi sürdürüyoruz. Daha bunun utancı sürerken, 5 Temmuz günü yeni bir utancı millete yaşattılar. Bu sefer Adana Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’ı, Adıyaman Belediye Başkanımız Abdurrahman Tutdere’yi ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i şafak operasyonuyla gözaltına aldılar.
Ablasının adresini polislere Karalar’ın eşinin verdiğini söyleyen Özel, “Kaçacak olsa adresi söylemez, nereden bulacaksın Gebze’yi” diyerek tepki gösterdi. “Adana’da Zeydan Karalar her seçimde daha yüksek oy alıyor” diyen Özel, Tutdere’nin ise Adıyaman’da deprem yaşandıktan sonra sürekli enkaz başında olduğunu söyledi. Bütün Adıyaman’ın Abdurrahman Tutdere’yi aday olarak görmeyi istediğini söyleyen Özel, rekor oyla seçildiğini belirtti. Özel, “Şimdi o Abdurrahman’ı almışlar içeri koymuşlar. Şimdi Aziz İhsan Aktaş denen herkesi suçlayan palavracı var ya, tutmuş diyor ki eskiden AK Parti Adıyaman belediyesiyle çalışıyordum. Geldim hakedişlerim vardı. Abdurrahman anlaşma sözleşme yapmamış. Gittim Abdurrahman’a diyor ama ispatlayamıyor. ‘Beni falancaya yolladı, falancaya gittim benden 24 bin lira rüşvet istedi’ diyor. Tutdere, buralarda bu sırada oturuyor olsa bir aylık maaşı istenen paranın 7 katı. Burayı bıraktı gitti oraya.” diye konuştu.
Özel, “Bir suç varsa şüpheliyi bulur cezalandırırsın, cezalandır zaten. Ama CHP’li belediyelere bir şey bulmak üzere yapılan soruşturmanın sonucu bu.” dedi.
BIST100 endeksini gösteren Özel, 19 Mart’ta borsada düşüş olduğunu söyledi, borsanın eski günlerine dönmeye ve toparlanmaya çalıştığını ifade eden Özel, 30 Haziran’da CHP’nin kurultay davasının ertelenmesinin ardından biraz toparlanma görüldüğünü ancak CHP’li üç başkanın gözaltına alındığı hafta sonunun ardından dün yine borsanın çakıldığını ifade etti.
BAHÇELİ’YE YANIT
Sayın Bahçeli hastalandığı gün geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. O grubuna dönene kadar yanıt vermeyeceğimizi söylemiştik. Öyle de yaptık. Geçen hafta grup yaptı, birazcık bizi güzel güzel andı. Cevap vermedik. İyi ki geçen hafta o kötü sözlere cevap vermemişiz. Bugün Bahçeli güzel bir konuşma yaptı. Darbenin üzerinden 111 gün geçmişken, biraz önce söylediğim gibi hiçbir şey ispat edilememişken, masumiyet karinesi yok sayılıyorken, halen daha iddianame yazılmamışken, yaşadıklarımız nasıl ekonomiyi kötü etkiliyorken hep bunları konuştuk. Hatta bu kürsüde dedim ki iç barışı boza budur.
‘ÖNEMLİ BİR ADIM’
Bugün Sayın Bahçeli konuşmasında masumiyet karinesine dikkat çekti, iddianamenin bir an önce yazılmasını talep etti ve her zaman söylediğim davaların TRT’den canlı yayınlanma talebimi doğru bulduğunu ve desteklediğini söyledi. Ben de buradan şunu söylüyorum. 3T demiştim. Birincisi terörsüz ve demokratik Türkiye, ikincisi tutuksuz yargılanma, üçüncüsü TRT’den canlı yayın. Bugün geldiğimiz noktada Sayın Bahçeli’nin yaptığı açıklamayı, Türkiye’nin hem terörsüz Türkiye’ye ulaşma umuduyla, hem iç cepheyi güçlendirme, bir ve beraber olma, etrafımızdaki şartları değerlendirdiğimizde Türkiye’nin kendisini güçlü kılma noktasında atılmış önemli bir adım olarak görüyorum.
Kendisi bunun dışındaki süreçlerde şöyle bir şey söylemiş; ‘Özgür Bey, yollarda yürüyeceğim diyorsun yürüyebilirsin. Ama ne o, darbe mi yapacaksın?’ Bu soruyu ciddiyetle cevaplamak isterim. Sayın Bahçeli darbe falan yapmıyoruz. Birisi darbe yapmaya kalktığında Özgür Özel ne yaptı, nasıl o darbeye karşı çıktı, en yakından siz biliyorsunuz. Yaptığım şey 19 Mart darbesine karşı direnme hakkımı kullanıyorum. Toplumun direnme hakkını kullanmasını, bunu da meydanlarda barışçıl bir şekilde göstermesini söylüyorum.
Sayın Bahçeli’nin attığı adımı kıymetlendiriyorum. Bundan sonra biz üzerimize düşen adımları atmaya devam ederiz.
Kaynak: Haber Merkezi
