CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda yaptığı konuşmada sağlık sistemindeki temel sorunlara dikkat çekti. Özellikle taşeron çalışanların durumu, hastanelerde temizlik yetersizlikleri, doktor eksikliği ve gıda güvenliği konularında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Gürer, “Doktor seçme hakkınız var. Hastanede o branşta bir doktor var, neyini seçecek?” sözleriyle de sistemin çelişkilerine işaret etti.
‘TAŞERON SİSTEMİ HAKKANİYETLİ DEĞİL’
Sağlık sistemindeki taşeron uygulamasının hizmet eşitliğini zedelediğini vurgulayan Gürer, bilgi işlem, görüntüleme, yemekhane ve temizlik gibi hizmet alanlarında çalışanların halen kadrosuz olduğunu belirtti. “Sağlık hizmetinde taşeron sistemi hem ayrıcalık yaratıyor hem de hakkaniyetli değil” diyen Gürer, tüm çalışanların kadroya alınması gerektiğini söyledi.
Gürer, özel hastanelerin kent merkezlerinde konumlandırılmasının, ulaşımı zorlaştırmakla kalmadığını, vale ücretlerinin neredeyse hastane masrafına eşdeğer hale geldiğini ifade etti. Özel hastanelerin trafiğin en yoğun olduğu alanlara inşa edilmesinin plansızlık göstergesi olduğunu dile getiren Gürer, şehir hastanelerinde de benzer sorunlar yaşandığını vurguladı.
TEMİZLİK SORUNUNA DİKKAT ÇEKTİ
Temizlik sorunlarına da dikkat çeken Gürer, bazı hastanelerde temizlik personeli eksikliği nedeniyle asansörlerden itibaren ciddi hijyen problemleri yaşandığını belirtti. “Bahçesindeki ağacı kuruyan hastaneler var” diyen Gürer, şehir hastanelerinin sadece fiziksel büyüklüğüyle değil, işlevselliğiyle de değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
AKP’li Erol Keleş’in “Gereksiz hastalar” ifadesine tepki gösteren Gürer, halkın hastanelere keyfi olarak gitmediğini söyledi. “Hadi komşu gezmesine gidiyoruz, hastaneye uğrayalım” gibi bir kültürün olmadığını belirten Gürer, bu ifadelerin kamuoyunda yanlış algılara neden olacağını kaydetti.
Gürer, Türkiye’deki gıda güvenliği sorunlarına da değinerek, ithal ürünler ve pestisit kalıntılarının halk sağlığı üzerindeki etkisinin araştırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, belediyelerin portör muayenesi gibi gıda sektöründe hijyen kontrolü yetkilerinin elinden alınmasının da sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
PROTEİN TAKVİYELERİNE DİKKAT
Gürer ayrıca, spor salonlarında kullanılan bazı protein takviyelerinin gençlerin sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu belirtti. Bakanlığın bu konuda kendisine yanıt verdiğini ve risklerin kabul edildiğini söyleyen Gürer, bu tür takviyelerin daha sıkı denetlenmesi gerektiğini vurguladı. GATA’nın kapatılmasına da değinen Gürer, “Üçüncü dünya savaşı konuşulurken böyle bir sağlık kurumunun kapatılması anlaşılır değil, yeniden açılmalıdır” dedi.
Niğde’de yapımı geciken Bor Fizik Tedavi Merkezi’nin durumunu da gündeme taşıyan Gürer, hastanenin temeli dahi atılmadan seçim vaadiyle açılacağının duyurulduğunu söyledi. “70 milyon lira ödendi, fay hattı var denilip inşaata başlanmadı. Yanında devlet hastanesi var ama burası faydan etkileniyor diye ileri sürülüyor, bu mantıklı değil” diye konuştu.
