Uluslararası Sanayici İş Kadınları Derneği (USİKAD) Danışma Kurulu Üyesi ve akademisyen Ecehan Ersöz, gelişen yapay zeka teknolojilerinin Türkiye’deki etkilerini detaylı bir şekilde değerlendirdi. Ersöz’e göre yapay zeka, sadece teknolojik değil, aynı zamanda insani değerlerle ele alınması gereken köklü bir dönüşüm sürecini beraberinde getiriyor. Bu dönüşümde “insan ve yapay zeka iş birliğini” doğru kurgulayanların kazanacağı vurgulandı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ?
Ecehan Ersöz, yapay zekanın insan beyninin işleyişini taklit ederek muhakeme etme, öğrenme ve anlamlandırma gibi yetenekleri üstlenebildiğini belirtirken, bu dönüşümün insan katkısı olmadan sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
Ersöz, “Yapay zekayı sadece teknolojik bir devrim olarak değil, insanın merkeze alındığı bir gelişim süreci olarak değerlendirmeliyiz. Bu nedenle geleceği ‘insan ve yapay zeka’ birlikte inşa edecek” dedi.
Endüstri 4.0’dan Endüstri 5.0’a geçişle birlikte bu sinerjinin önem kazandığını ifade eden Ersöz, kuantum yapay zeka, genel yapay zeka ve ajan/temsilci yapay zeka gibi alanların önümüzdeki yıllarda belirleyici olacağını aktardı.
YENİ MESLEKLER BEKLENİYOR
Yapay zekanın iş dünyasında köklü bir dönüşüm yarattığına dikkat çeken Ersöz, otomasyonla birlikte birçok pozisyonun değişeceğini veya ortadan kalkacağını, ancak bunun yeni iş fırsatlarını da doğuracağını belirtti.
Araştırmalara göre, 2025-2030 arasında dünyadaki iş gücü dönüşümünün yüzde 22 oranında bir hareketlilik yaratacağı ve 170 milyon yeni işin oluşturulacağı tahmin ediliyor. Ancak bu büyümenin, mevcut işlerin yüzde 8’inin (veya 92 milyon işin) yer değiştirmesiyle dengeleneceği ve net yüzde 7’lik bir büyümeyle 78 milyon yeni iş öngörüldüğü ifade edildi.
Ersöz’ün vurguladığı en önemli noktalardan biri ise ortalama olarak çalışanların mevcut beceri setlerinin yüzde 39’unun 2025-2030 arasında dönüşeceği veya geçerliliğini yitireceği tahmini oldu. Türkiye özelinde ise beceri setlerinin yüzde 44’ünün dönüşüme uğrayacağı belirtildi.
Teknoloji alanında büyük veri uzmanlığı, fintech mühendisliği, yapay zeka, robotik, biyomedikal ve makine öğrenimi gibi alanların yükselişte olacağını belirten Ersöz, dijital becerilerle donatılmış gençlerin şirketlere sağlayacağı katkının önemine değindi. Cumhurbaşkanlığı koordinasyonunda hayata geçirilen Ulusal Staj Programı gibi yapıların gençlerin sektöre entegre edilmesinde stratejik önem taşıdığını ifade etti.
TEKNOLOJİ DESTEKLİ EĞİTİM MODELİ
Geleneksel eğitim modellerinin yetersiz kaldığını belirten Ersöz, eğitimde yapay zeka destekli “Eğitim 5.0” yaklaşımının benimsenmesi gerektiğini söyledi.
Yapay zeka, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve oyunlaştırma gibi teknolojilerin eğitimde bireyselleştirilmiş öğrenmeyi destekleyeceğini belirten Ersöz, “Eğitim 5.0, öğrencileri sadece akademik değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal olarak da geliştirmeyi hedefliyor. Problem çözme, yaratıcılık ve eleştirel düşünme gibi beceriler ön planda olacak” dedi.
Ersöz, Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde düzenlenen TETZ 2025 Zirvesi gibi etkinliklerin vizyoner yaklaşımlar açısından çok kıymetli olduğunu da ekledi.
MESLEK ÖNERİLERİ
Üniversite tercih dönemine yaklaşırken öğrencilere de önemli uyarılarda bulunan Ersöz, “Hangi meslekleri seçmeli?” sorusuna yanıt verdi.
Geleceğin mesleği kavramını iki temel kriterle değerlendiren Ersöz şöyle konuştu:
“Seçilecek alanın geleceğinin olması ve bireyin bu alana uygunluğu çok önemli. Yapay zeka sadece yazılım ve mühendislikte değil; tıptan hukuka, lojistikten psikolojiye kadar her alanda rol oynayacak. Bu nedenle öğrenciler ilgi ve yeteneklerine uygun alanları tercih etmeli.
Her öğrencinin yapay zeka geliştiricisi olmasına gerek yok, önemli olan bu teknolojiyi doğru anlamak, doğru kullanmak ve kendi alanındaki süreçlere entegre edebilmek.”
